Kahramanmaraş merkezli depremlerde en çok hasarı alan yerlerden olan Malatya’da, binlerce kişi hayatını kaybetti. Binlerce kişinin de ise yaralandığı şehirde, 34 yaşındaki Uğur Gezer isimli gençten depremden bu yana haber alınamadı.
Depremden sonra kendisinden bir daha haber alınamayan Uğur Gezer’in annesi Hava Özgül, oğlunun bulunması için yardım istedi.
“OĞLUMUN ÖLÜSÜNÜ YA DA DİRİSİNİ İSTİYORUM”
Dokuz aydır kayıp olan oğlu için tüm yetkililere başvurduğunu ancak sonuç alamadığını belirten Hava Özgül, şunları söyledi:
“Kayıp Uğur Gezer’in annesiyim. 6 Şubat’tan beri oğlumdan hiçbir haber yok. Karakola gidiyorum, bir netice vermiyorlar, savcılığa gidiyorum, bir ipucu vermiyorlar bana. Ağlaya ağlaya gelip çadırda oturuyorum. Bu çocuk buhar olmadı, bir yere uçmadı. Devletimiz var başımızda.
Sayın cumhurbaşkanımızdan yardım istiyorum. Oğlumun ölüsünü veya dirisini istiyorum. Lütfen Allah rızası için bana yardım edin. Ben bir anneyim, ciğerim yanıyor. Nereye gidersem kapıları bana çarpıyorlar. Cahilim, okumamışım. Bir şeye aklım ermiyor.”
34 yaşındaki Uğur Gezer’den 9 aydır haber alınamıyor
“DEVLETİMİZ BİZİ NİYE ÇARESİZ BIRAKIYOR?”
Konteyner talebinin dahi karşılanmadığını belirten anne Hava Özgül, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bir konteyner için başvurmadığım yer kalmadı. Selahattin Gürkan’la bizzat görüştüm, yalvardım. Eline kapandım. Dedim ki, ‘Beni bir konteynere yerleştir. Burada artık iyice psikolojim bozuldu’ Birisi diyor ki, ‘çocuğunu kaçırmışlardır’, Biri diyor ki, ‘Enkazla gitmiştir.’ En azından dedim; bir kapım olur, kapatırım. Kızımla içeride otururum. Kimseyi görmem, aklım da gitmez. Onu da vermediler. Niye bu kadar devletimiz bizi çaresiz bırakıyor?
Sadece bir vatandaş bizi görmüş, acımış. Videolarımızı seyretmiş. Bize kablo gönderdi. Adresimizi almış. Ama Allah razı olsun. Kablomuz geldi, iki gündür bağlamışız. Ama sobamız yok Saat 5 demeden yatağa giriyoruz. Soğuk, buz gibi çadır.
Zor durumdayız. Yine oğlumdan bir haber versinler. Her şeye dayanırım. Ama o da yok, o da yok. Çaresizim, bir kız çocuğuyla kalmışım çadırın içinde. Nereye gitsem kapıları kapatıyorlar”
