Türkiye tohum sektöründe küresel oyuncu haline geldi!

Güler, yaptığı değerlendirmede, tohumun stratejik bir ürün ve tarımsal üretimin en değerli girdisi olduğunu söyledi.

Bu ürünün kültürel ve stratejik değer taşıdığına dikkati çeken Güler, “Tohum, tarımın temel taşıdır. Türk tarımı, verimlilikten kaliteye, inovasyondan ihracata ve teknolojiye kadar çok mesafe katetti. Bu gelişimin merkezinde ise hep tohum vardı.” diye konuştu.

Güler, Türkiye tohumculuk sektörünün kısa sürede kendi kapasitesini ispatladığını bildirerek, “Kendine yeterlilik oranı yüzde 90’ların üzerine çıkan bir sektörüz. 2024 yılında 1 milyon 303 bin ton sertifikalı tohumluk üretimi gerçekleştirdik, 100’ün üzerinde ülkeye 338 milyon dolar değerinde tohum ihracatı yaptık.” ifadelerini kullandı.

Çiftçilerin sertifikalı tohum kullanımının 2005’ten bu yana desteklendiğini anımsatan Güler, üreticilere verilen desteklerin, sektörün büyümesini hızlandırdığını anlattı.

“TOHUMDA İHRACATIN İTHALATI KARŞILAMA ORANI YÜZDE 147’YE ULAŞTI”

Güler, Türkiye’nin tohumculuk sektöründe 25 yıl önce ithalata bağlı olduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Geçmişle kıyaslandığında Türkiye’nin geldiği noktayı başarı hikayesi olarak değerlendirebiliriz. Bugünse dünya tohumculuk sektörüne yön veren ülkelerden biriyiz. Tohumda ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 147’ye ulaştı. Bu tablo büyük bir sektörel birlikteliğin, güçlü bir vizyonun ve devletimizin sağladığı desteklerin eseridir. Türkiye olarak artık tohumda kendi gücümüzü sadece üretim rakamlarıyla değil, uluslararası alandaki etkimizle de ortaya koyuyoruz. Birçok ülkede Türk tohumlarına talep giderek artıyor. Özellikle Türk Cumhuriyetleri’nde, Türk tohumlarına yönelik ciddi talep ve ilgi var. Bu gelişmeler sektörümüz adına umut verici.”

Güler, sektörün yürüttüğü yurt dışı temaslarına ilişkin de “Hem Rusya’da hem Irak’ta hem de KKTC’de gerçekleştirdiğimiz görüşmeler çok olumlu geçti. Türk tohumlarına ilgi ve güven her geçen gün artıyor. Bu ülkelerde hem kamu temsilcileriyle hem de özel sektörle önemli temaslarda bulunduk. Bu görüşmeler, ihracat hacmimizi büyütmekle kalmayacak, aynı zamanda kalıcı işbirliklerinin de önünü açacak.” dedi.

“AR-GE İŞBİRLİĞİ PROTOKOLÜ İMZALANDI”

TÜRKTOB ile Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü arasında AR-GE işbirliği protokolü imzalandığını bildiren Güler, bunun sektör için yeni bir başlangıç olacağını söyledi.

Güler, Türkiye’nin ev sahipliği yapacağı büyük etkinliklerin sektöre uluslararası ölçekte prestij kazandıracağını, bu yıl Dünya Tohumculuk Kongresi’ni, gelecek sene de Asya-Pasifik Tohumculuk Kongresi’ni ülkede gerçekleştireceklerini kaydetti.

Related Posts

Bileşik faiz yüzde 63’e dayandı: Mevduat faizinde son durum ne? İşte 100 bin TL ve 1 milyon TL’nin getirisi

Merkez Bankası’nın politika faizini yüzde 46’ya yükseltmesinin ardından mevduat faizi yüzde 50’yi aştı, bazı bankalarda ‘hoş geldin faizi’ yüzde 52’ye kadar çıktı. Yıllık bileşik faiz ise yüzde 60’ı geride bıraktı. Borsa düşerken, döviz ve altın dalgalanırken, vatandaşın ilgisi yine TL mevduatına yöneldi.

Emeklilikte yeni tasarı TBMM’de: Milyonlarca kişiyi ilgilendiriyor

“Staj ve çıraklık mağdurları” adı altında bir araya gelen ve dönem dönem sosyal medya çağrıları ve basın açıklamaları yapan bu grup uzun süredir emekliliğe dair taleplerini duyurmaya çalışıyordu. Mağdurların sesini duyan Hatay Milletvekili Nermin …

SGK bazı mesleklerin erken emeklilik hakkını kaldırdı: İşte 98 sayfa tutan listenin tamamı

Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), erken emeklilik imkânı tanıyan fiili hizmet süresi zammı (FHSZ) uygulamasında önemli bir düzenlemeye gitti. Kurum tarafından yayımlanan 98 sayfalık listede, çok sayıda meslek grubunun artık bu haktan yararlanamayacağı …

Türk Lirası 6 ayın en düşük seviyesinde!

Reel Efektif Döviz Kuru endeksi, nisan ayında bir önceki aya göre 1,55 puan azaldı. Böylelikle TL’nin reel değeri, geçen 6 ayın en düşük seviyesini gördü.

Annelere göre hediye listesi

Hepsiburada, Anneler Günü’ne özel olarak annelerin favori ürünlerinden oluşan hediye listelerini kullanıcılarıyla paylaştı.

Devlet” ve “İslâmî merkez” ya da “merkez” neresi, “çevre” nereye düşer? (2)

Türkiye, iki yüzyıldır önce asimilasyon (kendine olan güvenini yitirerek erime)) sonra da eliminasyon (yok olma, intihara sürüklenme) süreci yaşıyor… Bu ülkeyi vareden, yaşatan, tarih yapmasını mümkün kılan değerlerini, kültürünü, varlık sebebini -tek kelimeyle- ruhunu yitirme tehlikesinin eşiğine sürükleniyor hızla… ABD’DEKİ MUHAFAZAKÂR AYDINLARIN ÖZGÜN ÇIKIŞI Şerif Mardin’in Amerikalı parlak muhafazakâr sosyal teorisyen Edward Shills’ten ödünç alıp kendine göre yorumlayarak (aslında “çarpıtarak”